MATEMATİKSEL DÜŞÜNME BECERİSİ NEDİR VE NASIL GELİŞTİRİLİR?

    Matematiksel düşünmenin oldukça önemli olduğu ve matematik öğretimin ana hedefini oluşturduğuna dair görüşler pek çok uluslararası akademik araştırma ve resmi kuruluş tarafından dile getirilmektedir (Örneğin: NCTM: Amerika Ulusal Matematik Öğretmenleri Konseyi, NCETM: Matematik Öğretiminde Ulusal Mükemmeliyet Merkeziİngiltere, PISA: Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı-OECD).    Heyecan verici olarak tanımlanan ve alanda dikkat çeken Keith Devlin’in yazdığı “How Mathematical Thinking Evolved and Why Numbers Are Like Gossip” adlı kitapta önemli bir iddia yer almaktadır.    Devlin herkesin “matematik geni” [burada “gen” metaforik olarak kullanılmaktadır gerçek anlamda DNA’da bulunan bir gen kastedilmemektedir] olduğunu savunur. Yani, herkesin matematiksel düşünme için doğuştan bir kapasitesi vardır.     Devlin bu kapasitenin, -- Sayı duyusu, -- Soyutlama ile başa çıkma yeteneği, -- Neden-sonuç ilişkisi duygusu, -- Mantıksal akıl yürütme yeteneği, -- Olguların ya da olayların nedensel bir zincirini inşa etme ve de takip etme yeteneği dâhil olmak üzere bir dizi temel özellikten oluştuğunu öne sürmektedir.     THINKER MATH Sıralanan yeteneklerin gücü insandan insana farklılık gösterebilir, fakat herkeste bulunmaktadır. Bu nedenle, bir disiplin olarak matematiğin gelişimi, insanda doğal olarak var olan muazzam matematiksel kapasitenin doğal bir sonucudur (Devlin, 2000).    Dolayısıyla her insan matematiksel düşünmeye sahiptir ancak bunu istenen düzeyde geliştirmek ve sergilemek için daha fazla şeye ve öğrenme desteğine gereksinim duymaktadır.     Günümüzde bir takım eklemeler daha yapılarak matematiksel düşünme, * Tahmin edebilme, * Tümevarım, * Tümdengelim, * Betimleme, *Genelleme, * Örnekleme, * Biçimsel ve biçimsel olmayan akıl yürütme, * Doğrulama ve benzeri karmaşık süreçlerin bir birleşim kümesi olarak da tanımlanmaktadır (Liu Po-Hung, 2003).     Literatürde matematiksel düşünme üzerine diğer kaynakları taradığımızda görsel, analitik ve kavramsal olmak üzere üç eğilim göze çarpmaktadır. Borrome-Ferri’nin (2003) tanımlamasına dayanan bu yaklaşımlardan ilki olan görsel yaklaşım eğilimliler grafiklerle, şekillerle, çizelgeler ve resimler ile/üzerine düşünmeyi tercih etmektedir. Analitik yaklaşım eğilimliler sembolik olarak düşünmeyi temsil ederken kavramsal yaklaşım eğilimliler sınıflandırma ve soyut düşünmeye meyillidir.     Bireyler matematiksel düşünme sürecinde bu eğilimlerden sadece birine yönelebileceği gibi bu üç eğilimi bütünleştirerek de sergileyebilirler.  Bireylerin çok yönlü gelişimlerini desteklemek için matematik ile ilgili problemler ve sorunlar üzerine düşünürlerken bu üç yaklaşımı hatta daha da fazlasını sergilemelerini sağlamak önemlidir. Bizler ThinkerMath ekibi olarak matematiksel düşünme üzerine daha derin araştırmalar yaptık ve kendi yaklaşım biçimimizi geliştirdik. ThinkerMath bümyesinde verdiğimiz ürün ve hizmetleri bu yaklaşım sonucunda ortaya çıkan kavramsal çerçevemize göre planladık ve kurguladık. Bizler öğrencilerimizin gerek matematiksel yeterliliklerini gerekse matematiksel düşünme sürçlerini geniş bir ana ve alt eğilim ağı kapsamında ölçmeyi ve desteklemeyi hedeflerdik.      Çalışmalar, bireylerin matematiksel düşünmesinin sürekli geliştirilmesi gereğini vurgulamaktadır (Blitzer 2003). Bu durum uygun ortamların sağlanması ve geliştirilmesi gereken yönlere daha fazla odaklanılmasıyla mümkün olacaktır. Uygun ve özgür bir öğrenme ortamı bireyin düşünce üretimine katkı sağlayacaktır. Mason (1985) matematiksel düşünmeyi destekleyen bir ortamın olmazsa olmazlarını, sorgulamaya uygunluk, düşündüğünü söyleme rahatlığı ve karşı çıkma güvencesi olarak sıralamaktadır.  Dolayısıyla uygun ve esnek bir ortam matematiksel düşünmeyi desteklerken bu düşüncelerin analiz edilmesi ve geliştirilmesi yönünde çalışmalar da bireylerin matematiksel düşünmesini daha ileriye götürecektir.     Matematiksel düşünmeyi kazandırmak farklı deneyimleriyle karşılaştırmayı gerektirir. Öğrencilere ne kadar geniş bir yelpaze sunulursa o kadar iyi olacaktır. Klasik işleyişler ve geleneksel sorularla -ki bu zor ya da kolay olabilir hiç fark etmez- matematiksel düşünme kazandırmayı beklemek biraz zordur.     Tek tip soru çözme sistemi yerine öğrencileri gerçek yaşam durumlarına dayalı özgün problemlerle karşılaştırmak, görsel, analitik, kinestetik ve stratejik düşünmeyi gerektiren soru/oyun/durumlarla uğraştırmak gerekir.     ThinkerMath olarak bu bağlamda hedefimiz matematik düşünürlerini destekleyen bir yapı tasarlamak ve bunu yaşayan bir hale dönüştürmektir. Diğer girişimlerin aksine sadece tek yönlü içerik ve dar bir yapı altında beceriler kazandırmak bizim hedefimiz değildir.     ThinkerMath içeriğinde öğrenciyi çok yönlü destekleyecek etkinlikler barındırır. ThinkerMath ile öğrenciler çoktan seçmeli sorular, açık uçlu problemler, problem oluşturma çalışmaları, tahmin yapma, aparat kullanma problemleri, kavram karikatürleri gibi öğrenme araçlarına dayalı sorular ve çok çeşitli matematik yapma etkinlikleri ile karşılaşır.      Matematiksel yeterlilik ölçümleri sonrasında tüm alanlara ilişkin mevcut analizlerini görür ve faklı alanlara ilişkin ölçme sonuçlarına dayalı olarak kendini değerlendirme fırsatını yakalar. Öğrenme fasikülü ve küçük kitaplar aracılığıyla matematiksel okuma, araştırma ve incelemeler yapar.     Pek çok akademik içerik ile tanışır ve matematiksel bilgi, tutum ve becerilerini geliştirmeye dönük kaynaklar elde eder.     Matematik düşünürlerini desteklemek umuduyla …

ThinkerMath'den Haberdar Olun!

ThinkerMath'e Son Eklenen Yeniliklerden Ücretsiz Haberdar Olun.

owl.png